Armutalan & Sarıana Hikayesi

 

Orhaniye’nin yaklaşık 26 km kuzeydoğusunda yer alan Armutalan, 20.000 kişiye ulaşan nüfusuyla Marmaris’in yanı başında otel, lokanta ve eğlence yerleriyle gelişmiş bir turizm merkezi konumundadır.

Yürüyüş ve bisiklete binmek için uygun parkurlara sahip olan Armutalan’da toplam 11 dere bulunur, Camiavlu Şelalesi bir orman yolunun paralelinde hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkar.

Armutalan’ın Siteler Mahallesi’nde “Sanat Sokağı” olarak adlandırılan sokakta yer alan iki sıralı ahşap tezgâhlarda otantik el ürünleri satışı yapılır. Yöreye özel el yapımı takılar, işlemeler, ev aksesuarlarını Sanat Sokağı’nda bulabilirsiniz.

Marmaris’in en kaliteli “Ocakbaşı” restoranlarının Armutalan’da bulunduğu söylenir. Tarkan Usta Kervan Ocakbaşı da bu kaliteli ocakbaşıların arasında gelir. Körfeze hâkim tepelerde bulunan restoranlar ise lezzetli yemeklerin yanında keyifli bir manzara da sunar.

“Armutalan” adının ortaya çıkışı,  beldede çok sayıda armut ağacı bulunmasıyla birlikte asıl olarak “Sarıana Hikayesi” ile anlatılır;

1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki 100.000 kişilik Osmanlı Ordusu ve yaklaşık 700 gemilik Osmanlı Donanması,  Rodos’u denizden kuşatmak için 40 günlük yürüyüşle İstanbul’dan Marmaris’e gelmiştir.

Marmaris’te geçici konaklama yapan Kanuni, askerlerinin kadırgalara binişi ve diğer hazırlıkların yapılışı sırasında yerli halk arasında saygın, deneyimli kişilerle görüşürken ermiş kadın olarak tanınan Sarıana’yı da ziyaret eder.

Sarıana’nın sahip olduğu tek inekten Kanuni’nin tüm ordusuna yetecek kadar süt sağarak kahvaltı hazırlaması, yöre halkının yüzyıllardır dilden dile anlattığı bir hikayedir.

Bu hikayenin bir de Armutalan ile ilgili kısmı vardır; Kanuni, sütüyle ordusunu besleyen Sarıana’ya askerlerinin Rodos’u kuşatmada başarılı olup olmayacağını sorar.

Sarıana, Armutalan’ın bugünkü yerleşim yerini işaret ederek armut bahçelerini gösterir ve Padişah’a şöyle der: “Askerlerini armut ağaçlarıyla dolu karşıdaki alana dağıttır, ağaçlardan armut koparan olup olmadığını kontrol ettir. ‘Yok’ dediği halde cebinde, torbasında armut çıkan askerler varsa, onları kuşatmaya götürme”.

Kanuni, Sarıana’nın öğüdünü komutanlara emir vererek yerine getirtir. Cebinde ‘yok’ deyip de armut çıkan askerleri sefere götürmez. Bunu öğrenen Sarıana, “Şimdi Rodos’u kuşatmada muvaffak olacaksın” der.

Kanuni gerçekten 5 aylık bir kuşatmadan ve çetin çarpışmalardan sonra 20 Aralık 1522’de Rodos Kalesi’ni ele geçirir ve ünlü Saint-Jean (Rodos) Şövalyelerini Malta Adası’na sürgüne gönderir. Rodos’un fethi ile Osmanlı’nın Akdeniz’de hakimiyet dönemi başlar.

Sarıana Türbesi günümüzde ziyarete açıktır, Marmaris’e indiğinizde ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

 

Bize Ulaşın