EŞSİZ KOYLAR & PLAJLAR ve SU SPORLARI

 

Orhaniye koyunu çevreleyen dağlar ve çam ormanlarının suya yansıyan eşsiz renginin keyfini kumsalda çıkartabilirsiniz. Casa Feronia’dan 15 dakikalık yürüme ve 5 dakika araba ile gitme mesafesinde olan deniz kenarındaki işletmelerin plajlarından faydalanabilirsiniz.

Orhaniye’de yer alan ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir doğa harikası olan Kızkumu’nda 600 m boyunca denizin üzerinde yürüyebilir ve dilek tutabilirsiniz. Kızkumu plajı, son yıllarda turistik Jeep Safari turlarının önemli bir durağı haline geldiği için, gündüz çok kalabalık olmaktadır. Kızkumu’nda güneşin batışını izlemek de ayrı bir keyiftir.

Orhaniye’nin etrafı dağlarla çevrili durgun suyu dalmaya elverişlidir ve olta balıkçılığı yapmak isteyenlere de ideal bir ortam sunar.

Orhaniye’nin 3.5 km kuzeybatısında yer alan Hisarönü’nün esintili nemsiz havası ve temiz suyunun özellikle astım ve kalp hastaları için iyi geldiği söylenmektedir. Hisarönü’nde deniz kenarındaki işletmenin plajında muhteşem denizin ve güneşin keyfini çıkartabilirsiniz.

Hisarönü’nde yaz sezonu boyunca bölgedeki havanın esintili olması, su sporları yapanlar için ideal bir ortam sunmaktadır. Hisarönü’ndeki Fransız Açık Hava Sporları Merkezleri Birliği UCPA’nın Türkiye merkezinde yarım gün veya tam gün şeklinde uygun malzemelerle  her seviyede katamaran, rüzgâr sörfü, kano gibi dersleri alabilirsiniz.

Hisarönü’nde Martı Marina çevresindeki denizin temizliği Mavi Bayrak ile tescillenmiştir.

Orhaniye’nin 2.5 km güneybatısında yer alan ve turizm sayesinde gelişen Turgut köyünü hemen geçtikten sonra Şelale tabelası karşınıza çıkar. Yoldan 200 m içerideki şelale mevkiine toprak yoldan araçla gidilebilir. Şelale, vadi boyunca sık bir bitki örtüsü arasından akan ve yaz aylarında suyu azalan bir derenin 3 – 4 metre yüksekten dökülmesiyle oluşmuştur. Şelalenin yarattığı ve derinliği 2 – 3 metreyi bulan gölcüğün suyu temiz ancak buz gibidir. İsteyenler bu gölcükte yüzebilirler.

Orhaniye’nin yaklaşık 11 km güneydoğusunda yer alan Çiftlik koyunun iri kumlu plajına ve her zaman pırıl pırıl denizine hayran olacaksınız. Koyu çepeçevre saran kumsal, Marmaris’ten gelen günübirlik teknelerin konakladıkları öğle saatleri dışında çok kalabalık olmaz.  Çiftlik koyunun iki yanındaki kayalıklar dalmak için uygun olsa da artık zıpkınla avlanacak balık bulmanın zor olduğunu belirtelim.

Dalmak ya da yüzmek için tekneyle Çiftlik koyunun hemen yanıbaşındaki Gebekse Koyu’na da gidebilirsiniz. Gebekse koyunun küçük plajı ve çardak lokantasının yanında  deniz gözlüğüyle dalıp su altının binbir rengini seyretmekten büyük keyif alacaksınız.

Orhaniye’den 10 km uzaklıkta olan Selimiye,  Bodrum – Marmaris arasında seyir yapan mavi yolculuk teknelerinin uğrak yerlerinden biridir. Yeşillikler içindeki köyün suyu temiz ve genellikle durgundur. Fırtınalı havalarda teknelerin sığındığı doğal bir liman olan Selimiye koyundan 2 km uzaklıkta Sığ Liman yer alır.

Orhaniye’nin yaklaşık 25 km güneybatısında olan Bozburun’un bütün yıl esen ve yelken sporu için çok müsait olan rüzgarları, yelkencileri bu şirin beldeye çekmektedir. Bozburun dalış sporları için de çok elverişli koylara sahiptir.

Kıyılarının doğal yapısı sayesinde her zaman berrak olan denizinde yüzenler, Dirsek Bükü koyunda olduğu gibi, çıplak gözle denizin metrelerce dibini görme şansına sahiptir. Bozburun’da kumsal yoktur, deniz kıyısı boyunca tüm işletmelerin önlerinde müşterileri için ayrılmış şezlong ve şemsiyeler bulunmaktadır. İşletmenin restoranını kullanığınızda bu şezlong ve şemsiye hizmetinden de faydalanabilirsiniz.

Orhaniye’nin yaklaşık 30 km güneyinde olan Söğüt’te Türkiye’nin en korunaklı doğal limanlarından biri olan Serçe Limanı’nın arkasında bulunan plajda, Rodos Adası siluetine karşı tertemiz denizde yüzme keyfini yaşayabilirsiniz.

Orhaniye’nin yaklaşık 23 km kuzeybatısında yer alan Bördübet’in çam ağaçlarıyla çevrili koyu, yazın en sıcak zamanlarında bile gölgelik ve serin olur. Özel Çevre Koruma Alanı içindeki Bördübet koyu ve çevresi 1. derecede doğal sit alanı olduğu için her türlü yapılaşma yasaktır. Yapılaşma ve insan olmadan 9 km boyunca devam eden toprak ve virajlı yoldan sonra denize  varırsınız. Kendi macera dolu safarinizi yapmak için ideal bir rota olduğunu söyleyebiliriz, bu yolu gitmeden önce deniz kenarında herhangi bir işletme olmadığını hatırlatmak isteriz.

Orhaniye’nin 63 km kuzeybatısında olan Datça’ya arabayla giderken yol üzerinde uğrayabileceğiniz İnbükü Koyu’na ünlü Türk sanat müziği sanatçısı Emel Sayın’ın geldiğinde çok beğendiği ve bunun üzerine halkın koya Emel Sayın adını verdiği söylenir. Ormanın denizle kavuştuğu İnbükü’nde denize girmek unutulmayacak bir anı olacaktır.

Orhaniye’nin 63 km kuzeybatısında olan Datça Yarımadası, Ege ve Akdeniz’in kesiştiği eşsiz bir konumda ve muhteşem doğa güzelliklerine sahiptir. Palamut Bükü, Domuz Çukuru, Kargı ve Körmen koyları, Mesudiye köyüne bağlı Hayıtbükü, Ovabükü ve Kızılbük sahilleri, boylu boyunca  pırıl pırıl bir denizi ve kum-çakıl karşımı temiz plajlarıyla Türkiye’nin en gözde tatil beldeleri arasındadır.

Orhaniye’nin yaklaşık 35 km doğusundaki Kumlubük’ün benzersiz kumsalına ve dağ patikalarındaki doğa gezilerine hayran olacaksınız.

Orhaniye’nin 30 km kuzeydoğusunda yer alan Turunç’ta Orhaniye gibi 7 ay boyunca denize girilebilir ve deniz suyu sıcaklığı 15 derecenin altına düşmez. Denizinin temizliği Mavi Bayrak ile tescillenen Turunç’ta yaygın su sporları olarak; sualtı dalış turları, su kayağı, banana ve parasailing (deniz paraşütü) yapılmaktadır.

Orhaniye’nin yaklaşık 32 km doğusunda ve Turunç’un 4 km güneyinde küçük bir burnun üzerinde yer alan Amos, masmavi denizi ve kumsalıyla onca uzun yoldan gelenleri adeta büyüler…

Orhaniye’nin yaklaşık 27 km kuzeydoğusunda olan İçmeler’de kanallardan denize akan tatlı su, bölgeye ayrı bir hava katar. İçmeler uzun plajları sayesinde su sporları için de keyifli aktiviteler sunar; parasailing, muz, kano gibi su sporları yaygındır.

Orhaniye’nin 25 km kuzeydoğusunda olan Marmaris, çevre düzenlemeleri ve arıtma sistemleri sayesinde ilçe içindeki plajdan başlayarak ıssız ve sessiz koylarına kadar her yerinden denize girilebilen bir tatil beldesidir. Marmaris’in ince kumlu uzun plajları, koyları, adacıkları, denizin ve rüzgarın şekillendirdiği kayalıkları ve yılın 300 günü parlak  güneşi sizi kucaklar.

Marmaris Körfezi ve çevresi dalış turizmi alanında Türkiye’nin önemli merkezlerinden biridir ve çevrede birçok dalış noktası yer alır. Marmaris ve İçmeler’den kalkan teknelerle çevre koylara düzenlenen pek çok dalış turunda Ege ve Akdeniz’in derinliklerini dalış öğretmenleri eşliğinde görebilirsiniz.

Marmaris Körfezi çevresinde Baca Mağarası, Sarı Mehmet Burnu, Keçi Adası Feneri, Hayıtlı Burnu, İnce Burnu Feneri, Abdi Reis Koyu, Yazıh Kayalıkları, Aksu Koyu, Kutuk Burnu ve Kadırga Burnu gibi dalış noktalarında değişik derinliklerde dalınmaktadır.

Dalış tutkunlarının mekânı olan Baca Mağarası, sualtı fotoğrafçılığı için çok uygun bir ortama sahiptir. Fazla uzaklaşmak istemeyenler ‘Sarı Mehmet Burnu’nu tercih edilebilir. Dalışseverlerin “Akvaryum” olarak adlandırılan Marmaris Körfezi çıkışındaki Abdi Reis Koyu’nda mutlaka dalış yapmanızı öneririz.

Cennet/ Yıldız Adası (Nimara Yarımadası) & Yalancı Boğaz; karayoluyla Marmaris kent merkezine 8 km uzaklıktadır. Yüzmek için güzel kumsalı olan Nimara Yarımadası’nda teknelerin yanaştığı iskele çevresinde eşsiz manzaranın tadını çıkartabilir ve sıkılmadan bir günü geçirebilirsiniz.

Orhaniye’nin yaklaşık 60 km kuzeyinde olan Akyaka Plajı & Orman İçi Dinlenme Tesisleri; Akyaka’nın incecik ve tertemiz kumlu plajında keyifli bir gün geçirebilirsiniz, temizliği Mavi Bayrak ile tescilli denizinde yüzebilirsiniz.

Sahilden itibaren 200 metre sığlığı devam eden masmavi deniz, yüzmeye yeni başlayanlar ve çocuklar için de idealdir.

Denizde kulaç atarken eğer o gün gerçekten “çok” şanslıysanız bir Akdeniz Fokuna rastlamanız ve birlikte yüzmeniz bile mümkündür 😉

Akyaka Orman İçi Dinlenme Tesisleri, Akkaya plajının hemen yanında Orman İçi Dinlenme Tesisleri’nde hem piknik yapabilir hem de denize girebilirsiniz. Piknik alanında ateş yakmanın yasak olduğunu hatırlatalım.

Akyaka Çınar Plajı; eğer daha derin ve daha serin bir denizi tercih ediyorsanız, Akyaka plajının  ilerisinde Çınar Plajı’na gitmenizi tavsiye ederiz. Çınar Plajı ile Akyaka ile arası yaklaşık 3 km mesafedir. Çınar plajının denizine dağdan temiz ve soğuk su indiği için suyu serin olur ve girdikten sonra derinleşir. Plaj kum değil taştır, bu yüzden deniz ayakkabısı götürmenizi tavsiye ederiz.

Akyaka Akbük Plajı; Çınar Plajı yolunu takip ederseniz Akbük koyuna ulaşabilirsiniz. Akbük plajı da Çınar plajı gibi serin ve derin suya sahiptir, kumsalı da taştır.

Akyaka’da her türlü su sporu yapılabilir; özellikle Azmak sularında tatilinize kano ve seakayak heyecanını yaşayacağınız bir gün ekleyebilir, elverişli doğası ve rüzgarları ile kitesurf için de önemli bir merkez haline gelen Akyaka’da kitesurf öğrenmeye başlamak için bir gününüzü ayırabilirsiniz.

Orhaniye’den 56 km uzakta olan Gökova Körfezi, mavi yolculuğun en çok tercih edilen güzergahıdır.

Bu güzergahın en keyifli koyları da Karacasöğüt ile Bördübet Koyu arasında uzanır. Bu koylar sırasıyla Karacasöğüt, Okluk Koyu (Eski T.C. Cumhurbaşkanlarından rahmetli Turgut Özal zamanında yapılan yazlık konutun bulunduğu koy girişi halka kapalıdır), İngiliz Limanı, Löngöz, Yedi Adalar, Gücük Limanı ve Bördübet Koyu’dur. Bu koylar arasında irili ufaklı başka koylar da vardır ancak karadan ulaşım yoktur.

İngiliz Limanı başdöndürücü güzellikteki durak noktalarından biridir ve kıyıya kadar inen çam ağaçlarının arasına adeta saklanmıştır.

Gökova Körfezi’nin eşsiz güzelliklerinden biri de İncekum Plajı’dır. Orhaniye’ye 51 km uzaklıkta olan Sedir Adası’nın tam karşısında yer alan İncekum Plajı, akvaryum gibi denizi ve altın sarısı kumlarıyla size karşı konulamaz bir davet yapar. İncekum Plajı’na arabayla gitmek için Sedir Adası sapağından girerek köyün içinden çam kokularıyla 8 km yol gitmelisiniz. Ancak yazın sahile araba ile inmek yasak, köylülerin işlettiği traktörlerle değişik bir deneyim yaşayarak İncekum’a ulaşmak da hoş bir anı olacak 😉

Gökova Körfezi’nden Karacasöğüt Şelalesi ve Karacain Mağarası’na gitmek için ise, Karacasöğüt’ten Okluk Koyu’na doğru giderken 2 – 3 km sonra sağa ayrılmanız gerekir. Tabela olmadığı için yöredeki köylülere sorabilirsiniz. Şelale 25 metre’den dökülür ve altında doğal bir havuzu vardır. Somalıkaya Düdeni ve Suçıktı mağarası adlarıyla iki bölümlü mağaranın Somalıkaya Düdeni’nin ana giriş noktalarından biri de buradadır.

Orhaniye’ye 51 km uzaklıkta olan Sedir Adası & Kleopatra Plajı’na gitmek için; Marmaris – Muğla yolunun 12. kilometresinden sola ayrılan yola girilir ve 6 km sonra Gökova Körfezi’nin bir başka incisi olan Çamlı İskelesi’ne gelinir.

Çamlı İskelesi’nden doldukça kalkan tekneler Sedir Adası’na giderler. Sedir Adası’na gitmek için Marmaris’ten direkt yapılan günübirlik tekne turlarına da katılabilirsiniz. Yılda yaklaşık 100.000 turistin ziyaret ettiği Sedir Adası, antik Cedreae (Kedrai) kenti, ünlü Kleopatra Plajı ve altın sarısı eşsiz kumu ile tanınır.

Dünyada yalnızca iki yerde olduğu bilinen bu çok özel plaj kumu; ateşte yanma, sodalı suda kendiliğinden çoğalma ve büyüteç altında incelendiğinde hareket etme gibi nadide özelliklere sahiptir. Karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşan kumların denize kattığı eşsiz güzellikteki renkleri görmek için bile Sedir Adası’na gelmeye değer…

Orhaniye’ye 51 km uzaklıkta olan Sedir Adası güzergahında olan Çamlı Köyü yolundan devam ederseniz 9 km sonra Boncuk’a ulaşırsınız. Yalnızlık ve sukünet arayanlara  ideal olan Boncuk’un suyu berrak ve dinlendiricidir. Ancak Boncuk’un kayalık yerde yüzmeyi sevenlere uygun bir koy olduğunu hatırlatalım.

Türkiye’de görülmeye değer en güzel 100 doğa cenneti arasında sayılan Boncuk koyu ve Karaburun arasındaki bölge, kumsal köpekbalıkları (sandbar sharks) olarak tanımlanan ve boyları 3.5 metreye ulaşabilen kumsal köpekbalıklarının Akdeniz’de bilinen ve gözlem yapılabilen tek üreme sahasıdır.

1990’da SİT alanı yapılan Boncuk Koyu, 2010 yılında ‘Boncuk Köpekbalığı Koyu İzleme ve Gözlem Tesisleri Projesi’ kapsamında, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından ‘Kumsal Köpekbalığı (Carcharnius Plumbeus) Koruma Alanı’ ilan edildi.

Mayıs ve Haziran aylarında kumsal köpekbalıklarının üreme dönemi olması nedeniyle turistlerin denize girmeleri konusunda belirli düzenlemeler yapıldı. Özellikle balıkların rahatsız edilmemeleri için belli saat ve alanlar, görevliler tarafından kontrol altında tutulmaya başlandı.

Kumsal köpekbalıkları; 100 – 350 kilo ağırlığında, 1 -3.5 metre uzunluğunda ve bir defada 12 – 15 arasında yavru doğurabiliyorlar. 1 – 80 metre derinlikte yaşayabilen kumsal köpekbalıklarının Boncuk Koyu dışında dünyada sadece Amerika’nın güney sahillerinde üreme alanlarının olduğu biliniyor.

Kumsal köpekbalıklarını izlemek için, çeşitli üniversitelerden araştırmacı ve bilim adamları dalışlar gerçekleştirmektedir. 2012 yılında; Muğla, Doğu Akdeniz ve Hacettepe Üniversitelerinden 13 öğretim görevlisi ve asistanın katıldığı dalışta 13 kumsal köpekbalığı gözlenmiştir. 13 akademisyene, araştırmacı ve sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan ve Radikal Gazetesi de eşlik etmiştir.

Orhaniye’nin yaklaşık 88 km kuzeyinde olan Köyceğiz Gölü; hemen her zaman sakin olan doğal yapısıyla, yılın 8 ayında su kayağı ve motorsuz su sporları yapılmasına imkan sunar. Öğle vaktine kadar rüzgarın sakin olduğu Köyceğiz Gölü, kano ve kürek sporları için uzun ve ideal bir parkur sağlar. Öğleden sonra esen ve Köyceğiz’e hayat veren meltem de sörf ve yelken sporları yapmak isteyenlere kucak açar.

Köyceğiz Belediyesi, plaj hentbolunun gelişen bir spor olması için etkinlikler düzenlemektedir. Köyceğiz Plaj Hentbolu Şampiyonası‘nın uluslararası boyuta yükselmesi bu sporun gelişmesi için önemli bir fırsat sağlamaktadır.

Köyceğiz Delta Plajı; Gölde yüzme deneyimi yaşamak isteyenler için Delta Plajı’nı tavsiye ederiz. Göl suyu denize nazaran biraz bulanık olsa da temizdir. Göle her yerden girilebilir olsa da kıyı bandının doğusunda kalan ve arkasında Sığla ormanlarının bulunduğu kumsal, Köyceğiz Belediyesi tarafından plaj olarak düzenlenerek hizmete açılmıştır. Plaj tesislerinde; yiyecek – içecek üniteleri, soyunma ve duş kabinleri bulunur.

Orhaniye’den 110 km uzaklıkta olan  Ekincik koyu, iri kumlu ve uzun plajı ile yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çeker. Mavi Yolculuğun da en önemli duraklarından biri olan Ekincik Koyu, amatör balıkçılığa son derece elverişli zengin denizi, dalma meraklılarına uygun alanları, rüzgar sörfü ve su kayağı aktiviteleri ile eşsiz güzellikte bir koydur.

Orhaniye’ye 115 km uzaklıkta bir doğa harikası olan Dalyan Deltası, Orhaniye’nin kuzey bölgesinde anlattığımı son uç noktadır. Dalyan Deltası’nda dev bir labirentin içinde olduğunuz hissini veren ya da yukarıdan bakıldığında adeta dünya haritası üzerinde olduğunuz duygusunu yaşatan sazlıkların büyüsüyle, doğayla iç içe olmayı tüm benliğinizde hissedeceksiniz.

İztuzu Kumsalı; Aralık 2008’de Avrupa’nın en güzel açık alanı seçilen İztuzu Kumsalı, çevrecilerin başarı mihenk taşları arasındadır. Bir tarafı tatlı su, diğer tarafı Akdeniz olan bu eşsiz kumsalın bir benzerinin olmadığı söylenir. Doğa harikası İztuzu Kumsalı, Radar Tepesi’nin eteğinden Dalyan Boğaz’ına kadar 5400 m uzunluğundadır. Boğazın batısındaki Küçük Plaj kumsalını da ilave ederseniz, toplam uzunluk 6 km’yi aşar.

Caretta Caretta deniz kaplumbağlarının yumurtalarını bırakabilmelerine çok uygun olan ince kuma sahip bu uzun plajın batı tarafına teknelerle (Dalyanağzı), doğu tarafına ise karayoluyla gidilir (İztuzu).

2 uçta Dalyan Belediyesi tarafından işletilen 2 ayrı plaj tesisi yer alır. Ünlü tarihçi Heredot kitabında, antik çağlarda İztuzu’ndan elde edilen tuzla göz merhemi yapıldığını ve bu tuzun aynı zamanda cilde çok iyi geldiğini yazar.

Dalyanağzı Plajı; Dalyanağzı plajında, med-cezire bağlı olarak bazen deniz suyu deltaya, bazen de tatlı su Akdeniz’e akar. Suyun akma hızına ve yönüne bağlı olarak Dalyanağzı bölümündeki kumlar sürekli şekil değiştirir. Kumsalın orta kısmı ise tamamen doğal haliyle sizleri bekler….

Bize Ulaşın